Türkçe
Sorah Al-Mursalat ( Those sent forth )
Verses Number 50
Andolsun birbiri ardinca gönderilenlere,
Büküp devirenlere,
Yaydikça yayanlara,
Seçip ayiranlara,
Bir ögüt birakanlara,
Gerek özür için olsun, gerek uyari için,
Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktir.
Hani o yildizlar silindigi zaman,
Gök yarildigi zaman,
Daglar savruldugu zaman,
Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,
Bunlar hangi güne ertelendiler?
Hüküm gününe..
Bildin mi, nedir o hüküm günü?
O gün yalanlayanlarin vay haline!
Biz, öncekileri helak etmedik mi?
Sonra geridekileri de onlara katariz.
Biz suçlulara böyle yapariz.
O gün yalanlayanlarin vah haline!
Biz sizi âdi bir sudan yaratmadik mi?
Onu saglam bir yerde oturttuk.
Belli bir süreye kadar.
Demek ki biçimlendirmisiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.
O gün yalanlayanlarin vay haline!
Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadik mi?
Gerek diriler, gerekse ölüler için.
Orada yüksek yüksek daglar oturtup da size bir tatli su sunmadik mi?
O gün yalanlayanlarin vay haline!
(Kiyameti yalanlayanlara söyle denir): "Haydin gidin o yalanladiginiz seye dogru."
"Haydi gidin o üç çatalli gölgeye (cehenneme)."
O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.
O, saray gibi kivilcimlar atar.
Sanki o kivilcimlar, sari sari (erkek deve sürüleridir).
O gün yalanlayanlarin vay haline!
Bugün, konusamiyacaklari gündür.
Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.
O gün yalanlayanlarin vay haline!
Bu, iste o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladik.
Bir hileniz varsa beni atlatin.
O gün yalanlayanlarin vay haline!
Kuskusuz takva sahipleri gölgeler altinda ve pinar baslarindadir.
Canlarinin çektiginden türlü meyveler arasindadirlar.
(Onlara): "Yaptiklariniza karsilik afiyetle yiyin, için" (denir).
Iste biz güzel amel isleyenleri böyle mükafatlandiririz.
O gün yalanlayanlarin vay haline!
Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsiniz.
O gün yalanlayanlarin vay haline!
Onlara: "Rüku edin" denildigi zaman etmezler.
Vay haline o gün yalanlayanlarin!
Artik bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?